ÇEİS, çimentonun estetik ve yenilikçi kullanımını teşvik etmek, malzemenin üretim, uygulama, tasarım potansiyellerini keşfetmek amacıyla ulusal bir fikir projesi yarışması düzenlemektedir.
Yarışma, öğrenci ve profesyonel olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenmektedir.
Yarışma, Türkiye Cumhuriyeti (TC) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı olan, mimarlık, mühendislik ve tasarım alanlarında faaliyet gösteren profesyonellere ve TC ve KKTC hukukuna uygun kurulmuş üniversitelerin mimarlık, mühendislik ve tasarım bölümlerinde okuyan öğrencilere hitap eder. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına sahip olan Mavi Kart Kütüğü’ne kayıtlı vatandaşlar da yarışmaya katılabilmektedir.
İki yılda bir farklı bir temayla düzenlenen yarışmanın 2023 teması "Kamusal Alanda Bir Arada" olarak belirlenmiştir.
Günümüzde Türkiye ve dünyada en yaygın yapı malzemesi olarak kullanılan beton; çimento, su, agrega (kum, çakıl, kırma taş), kimyasal ve mineral katkılardan meydana geliyor. Suni bir kaya olarak da tanımlayabileceğimiz beton, doğası gereği çeşitli malzemelerin bir araya getirilmesiyle elde ediliyor. Betonun konvansiyonel olarak kullanılan bileşenleri ve bağlayıcılarının yeniden değerlendirilmesi, çimentonun yanı sıra farklı/sürdürülebilir bağlayıcılar vb. ile yenilikçi beton kimyası önerilerinin geliştirilmesi, malzemenin taşıdığı gizli potansiyelleri açığa çıkartma olanağı veriyor.
Sudan sonra en çok tüketilen madde olmasına karşın betonun kullanım çeşitliliği giderek azalıyor. Kapasite ve potansiyelinin zorlandığı kabuk, katlı plak, ön ve ard gerilmeli deneysel geniş açıklık geçen örtü sistemler, gelişen teknolojiye rağmen, malzeme ve mühendislik çözümleri ile mimari tasarım arasındaki yaratıcı iş birliğinin gerilemesine bağlı olarak yeterli ilgiyi görmüyor. Öte yandan yeni kalıp teknolojileri, robotik, hesaplamalı tasarım ve uygulama gibi alanlar sayesinde binlerce yıllık beton deneyimi ve bilgisi yeni olanakları, olasılıkları, yaratıcı fikirleri kışkırtıyor.
Betonun kendi kimyasında sunduğu bu bir araya getirme/gelme durumu bir metafor olarak ele alınırsa, kamusal alanların kullanımında bir aradalığı yeniden tariflemek, alternatif karşılaşmalara, farklılıkların bir arada bulunmasına imkân tanıyacak senaryolar geliştirmek ve kamusallığın yeniden değerlendirilmesi için bir düşünce temeli / yeni bir perspektif oluşturulabilir. Bu nedenle Cumhuriyet’in 100. yılını da kutladığımız 2023 yılında yarışmacılardan kamusal alanda sıklıkla ihtiyaç duyulan, farklı kullanıcı gruplarının bir araya gelebileceği/bir arada zaman geçirebileceği, işlevsel olarak kamusal fayda sağlayacak tasarım önerileri bekleniyor. Kullanıcıları bir şemsiye altında toplayacak, kimi zaman çepeçevre kuşatacak ya da etrafından dolanacak, yerin ruhuna vücut verecek, sınırlarını tanımlayacak, kimi zaman yeni yükseklikler ve ölçekler vadedecek tasarım önerileri, program alternatifleri önermesi bekleniyor.
Yapı Tasarım Yarışması, malzemenin sınırlarını genişletmeyi, “alternatif” hallerini ve kamusal alanda yaratacağı etkiyi keşfetmeyi ve yeni üretim/uygulama biçimleri üzerine düşünmeyi teşvik etmeyi amaçlıyor. Günümüzde verimli kaynak kullanımı, sürdürülebilirlik ve döngüsel tasarımın özellikle inşaat sektörünün dönüşümünde büyük önem taşıdığı ve bu konuda acilen harekete geçilmesi gerektiği vurgulanarak yarışmacılardan %20 geri dönüştürülmüş, %80 yeni malzeme kullanılması bekleniyor.
Yarışmacılardan, yere ve çevreye saygılı bir yaklaşımla tasarımlarını, seçtikleri kamusal bir yer için geliştirmelerini, yere ait bilgiyi bulur ve geliştirirken beton/betonarme malzeme teknolojisine de yenilikçi bakışlar, kamusal fayda sağlayacak alanlar önermeleri bekleniyor. Tasarımlarını mevcut yapıya ek olarak düşünebilecekleri gibi, mevcut “yer”e yeni bir yapı/kurgu da önerebilirler. Teslim edecekleri paftalarda, yer ve çevresine ait analizlerini sunmalı; yerin proje öncesi ve sonrasına ait hallerini aynı açıdan aktarmalı; malzemenin kullanımına dair önerdikleri çözümleri açıklamalılar.
Fikrin geliştirilmesi bağlamında üretilen çözümün birden çok noktaya uygulama yapılarak uyarlanabilirliğin tartışılması; ortaya çıkan mekânların açık-kapalı alan kullanımlarının ilişkisi, kriz anlarında dönüşebilme ve gelecekte yeni kullanımlara adapte edilebilme gibi yönlerden ele alınması; malzemenin rolü, kullanılma hali, hazırlanma ve uygulanma prosedürleri ve bu süreçlerdeki teknolojik ve tektonik performans beklentilerinin açıklanması da değerlendirme için önem taşıyor. Malzemenin üretim yöntemleri, çevre dostu kullanımların ele alınması, önerilecek tasarımların yaşam döngüsünün, ihtiyaca göre dönüşebilme potansiyellerinin düşünülmesi gibi başlıklar da diğer önemli tasarım değerlendirme ölçütleri arasındadır.
- Betonun tasarımda strüktürel malzeme ve ana kurucu malzeme olması,
- Malzemenin yenilikçi ve alternatif kullanımının önemsenmesi senaryolarının geliştirilmesi,
- Verimlilik ve bütünsel yaklaşım sergilemesi. Hem taşıyıcı hem dekoratif, hem de fonksiyonel olma gibi bir çok özelliği aynı anda barındırması,
- Beton, kalıp vb. malzemelerin geri dönüştürülerek yeniden kullanıma alınması (%20 geri dönüştürülmüş, %80 yeni malzeme),
- Çevreye eleştirel bir yaklaşım geliştirilmesi, kentsel alanın eleştirel bir bakış açısıyla yorumlanması,
- Üretilen çözümün birden çok noktaya uygulama yapılarak uyarlanabilirliğin tartışılması,
- Önerinin yaratıcı ve ilham verici olması,
- Belirlenen sorunun, yapılan tasarım aracılığıyla bulundukları yerin mekânsal kalitesini artıracak, kentsel çevre içinde kimlik kazandıracak, insana, doğaya ve yapılı çevreye saygılı ve iyimser bir bakış açısıyla ele alınması,
- Betonun geleneksel olarak kullanılan bileşenleri ve bağlayıcılarının yeniden değerlendirilmesi ve yenilikçi beton kimyası,
- Yeni kalıp teknikleri önerilerinin geliştirilmesi,
- Üretime dair bilginin, estetik bir değer ortaya çıkarabilme potansiyelinin tartışılması,
- Malzemenin rolü, kullanılma hali, hazırlanma ve uygulanma prosedürleri ve bu süreçlerdeki performans beklentilerinin açıklanması.